30 Mayıs 2015 Cumartesi

Kitap Alışverişi /Alışveriş#1




Bugün kardeşimle sinemadan çıkınca her zaman ki gibi dayanamayıp Dr'ye girdim.Uzun süredir aklımda kalan kitaplar vardı onları aldım...Okuduktan sonra birde yorumlarımı yazacağım :) 



Bu kitabı kardeşim için aldım.Ben küçükken çocuk bölümündeki kitaplar çok gibiydi ama şimdi onun için kitap aradığımda doğru düzgün bir şey bulamadım.En sonunda pembeli pembeli görünce onu beğendi , konusuda benim hoşuma gidince aldım bunu.Kitap okumayı seven herkesin ilk sevdiği kitap çok önemlidir.O yüzden okumaya devam edersin.Ben hala kardeşiminkini arıyorum kim bilir belki bu odur :) Bunu 18 liraya aldım..


Ardından ona bunu aldım.Bende "Esrarengiz Bahçe" var ve ben kendim yaptığım şeylere başkalarının dokunmasından hoşlanmadığım için boyamasına izin vermiyordum o yüzden o da kendisine boyama kitabı istedi.Aynısını almayalım diye ona "Gizemli Orman" aldık.Şahsi fikrim bu boyama kitapları gerçekten çok eğlenceli yaparken kafam dağılıyor :) Bunu 25 liraya aldım.Hatırladığım kadarıyla Esrarengiz Bahçe'de bu kadardı.


Evet bu bir oyuncak...Fakat bu sefer aldığım şey kardeşime değil bana...Benim en sevdiğim dizi Game Of Thrones,Sansa ise en sevdiğim karakter.Biliyorum genelde çok sevilen bir karakter değil.İnsanlar öncelikle Khaleesi'yi,Tyrion Lannister'ı,Jon Snow'u seviyor ama benim en sevdiğim Sansa Stark.Bu yüzden görünce direk bunu almalıyım dedim.Yaklaşıp bakınca gerçekten ihtiyacım yok diye düşündüm ama en sonunda çıkarken dayanamadım aldım.Ne yapayım?Parası 54 liraydı bu yüzden o kadar düşündüm zaten.



Normalde filmlerin hiç birini izlemeden kitapları okumayı sonra filmleri izlemeyi planlıyordum ama ingilizce hocam bu planımı bozdu ve derste ilk filmini izledik.Ben ilk dersten sonra hemen eve gelip filmi izledim bir telaş çünkü okulda izlenen filmler hakkında bilmeniz gereken bir şey var ise beş yüz bin tane spoiler yiyeceğinizdir.Sonra benim gitmediğim gün hocaya ikinci film hakkında spoiler verip delirtmişler zaten.Bende ikinci filmi bekletmiştim şimdi gidince dayanamayıp aldım.Aslında filmlere uygun kapaklar hoşuma gitmez ama Uyumsuz'un normal kapağı yoktu.Kuralsız'da ona uysun diye öyle aldım ama Yandaş'ı ve Dört'ü aldığım zaman çok sinirlerimin bozulacağını biliyorum.İkisini de ayrı ayrı 29 liraya aldım.


Goodreads'te herkes bu ara bunu okuyor.Yorumları okuyunca ve sevildiğini görünce merak edip konusuna baktım ve hoşuma gitti.O yüzden gittiğimde almam gerekenler listesine yerleştirdim kafamda.Bunu da 23 liraya aldım.


Karanlık Lisenin ilkini ben wattpad'deyken bitirmiştim zaten ama çıktığında gidip almıştım ikincisi çıkınca beraber okurum diye.İkincisi çıkmış ama benim haberim yokmuş!Nasıl haberim olmadı onun şaşkınlığıyla kitaba bakakaldım ama hemen sepete attım.Bunu 15 liraya aldım yüzde yirmibeş indirim varmış çünkü...


Böyle kitap ışıklarından uzun süredir arıyordum bugün Dr'de birden karşıma çıktı bende hemen aldım çünkü ben her zaman karanlıkta okumayı seviyorum.Gündüzleri hep perdeyi açıp sonuna kadar gün ışığını kullanıyorum ama akşamları sorun oluyor o yüzden bu benim çok işime yarayacak.Bunu 33 liraya aldım umarım dandik bir şey çıkmaz çünkü ucuz da değildi.



25 Mayıs 2015 Pazartesi

Leyla ile Mecnun/Kitap Yorumu







Kitap: Leyla İle Mecnun

Yazar: İskender Pala

Yayıncı: Kapı Yayınları

Sayfa Sayısı: 100

Basım Yılı:01/1999
Tür: Türk Öykü
Puanım: 4


Kitabın Arka Kapak Yazısı;

Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ'yım diyorsun. 

Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim 

yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan 

ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir 

başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden 
ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. 
Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen 
vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda dostum 
daima sensin. Dış görünüşe değer verme bahsi ortadan 
kalktı artık. Gönül çok önceleri sana koştu canım 
seninle gitti. Şimdiki canım Leylâ'ya değil, Mevlâ'ya 
yönelik. Bir'lik yolunda seninle olmam, yanarım. Şimdi, 
gözümün nuru, gönlümün aydınlığı!.. Ben maskaralığa nam 
salmışım nam salmışım bari sen bu yola girme. İçinden 
çıkma namus perdesinin. Mecnun olan benim; bana yaraşır 
delilik, kınamışlık. Şimdi git, aşk töresini, âşıklık 
geleneğini, maşuk gidişatını bozma. Gir şimdi, ey 
vefalı! Açtırma kötü söz arayanların dudaklarını; sakız 
verme dedikodu arayanların ağızlarına. Beni aramaya 
çıktığını âleme bildirip deliliğine ferman yazdırma. 
Kimse seni burada görmeden git. Ben ki varım; sen 
içimdesin, bunu bil!..


Kendi Yorumum;

Leyla ile Mecnun Fuzili tarafından mesnevi tarzında kaleme alınmıştır.Fakat sanırım sonradan kolaylaştırılmaya çalışıldığından başkaları da yeniden yazmıştır.Reşat Nuri Güntekin tarafından da kaleme alınmış demin onu görünce keşke ondan okusaydım demedim değil.Çok heyecanlanarak okudum ya da sürükledi desem yalan olur çünkü hem zaten bildiğim bir hikayeydi hemde öyle sürükleyici bir dili yoktu.Okuduğumu anlama sıkıntısı çekmedim fakat benim ilk tercih edeceğim dil olmazdı.Mecnun'un adı ilk önce Kays'tı.Kays Leyla'ya aşık olup kavuşamadıktan sonra tabiri caizse delirdi.Zaten Mecnun'da deli,çılgın demek.Gel zaman git zaman insanlar ona Mecnun demeye başladılar bu yüzden.Şimdinin mantığıyla asla geçmişi yargılama derker -ki bence haklılar- ama bana mantıksız gelen bir kaç kısım vardı.Daha doğrusu neden öyle yapmadı diye kitaba isyan ettiğim konular vardı.Mecnun'la Leyla'nın aileleri düşman değil.Hatta Mecnun babası saygıdeğer bir adam.Yani Mecnun gidip Leyla'yı istese kızın babası zaten verecek.Mecnun onun yerine kendini çöle vurmayı tercih ediyor.Gel zaman git zaman Mecnun'un babası bu haline dayanamadığı için alıyor Mecnun'u Leyla'yı istemeye gidiyorlar.Leyla'nın babası kabul etmiyor.Niye?Çünkü Mecnun artık delirmiş.Ben kızımı deliye vermem diyor adam.İşin can alıcı kısmı Leyla'nın babası Mecnun'un babasına saygı duyuyor ve diyor ki normal bir durum olsa kızını seve seve onların evine gelin edermiş.Yani eğer Mecnun kendini çöle atmak yerine Leyla'yı istemeye gitseydi mutlu mesut yaşayacaklardı.İsyanım bunadır benim.Fakat eğer kavuşsalardı ne hikaye olurdu ne de Mecnun Leyla'ya olan aşkını ilahi aşka çevirebilirdi.Genel bir kanı var Mecnun Leyla'yı sevmeyi bıraktı diye.Hayır Mecnun Leyla'yı severken Leyla'yı da içine alan kutsal,ilahi aşka kaptırdı gönlünü.

24 Mayıs 2015 Pazar

Game Of Thrones Red Nose Day

Britanya'nın iki yılda bir yaptığı Red Nose Day etkinliğinin bu yıl ki tanıtımını Game Of Thrones ve castı ve Coldplay yaptı.İki sevdiğim şey birleşince haliyle bende çok mutlu oldum.Önce Tumblr'da Ramsay ve Theon'un ordaki gifini gördüm ki izlemediyseniz diye söylemiyorum ne yaptıklarını.Sonra arkadaşım bana Jon ve Ygritte'in kısmının linkini attı bende hemen videonun tamamını bulup izledim.


Red Nose Day etkinliği Bbc'de düzenlenen ve tüm gün süren bir bağış etkinliği.Toplanan para Comic Relief Vakfına gidiyor.Peki Comic Relief o parayı ne yapıyor?Hem İngiltere'de ihtiyacı olanlara hem de Afrika'ya yardıma harcanıyor.


Jaime Lannister'ım Cercei için döktürdü :)




Rastafarian Targeryen :)


En sevdiğim kısım ise Jon'un kısmıydı.
"Wildling" :)

Red Nose Day'e katkıda bulunan diğer ünlüler ; 


Kellan Lutz


Heidi Klum


5SOS


Kim Kardashian


23 Mayıs 2015 Cumartesi

Doctor Who/8.Sezon



Son sezonu daha yeni bitirdim çünkü ara vermiştim ve izlerken bunu bir yerde yorumlamam lazım dediğim bir dolu an oldu.Ve düşündüm ki blog'dan daha iyi neresi olabilir?

Bu sezonu izlemeyenler bence okumasın çünkü ağır spoiler içerir.

Yeni Doctor'a gelen eleştirilerin çoğu yaşlı olması yönündeydi.Ben o kısma fazla takılmadım.Zaten diğer Doctor'larda çok genç değildi.Onun dışında zaten Doctor'ların hiçbiri mükemmel görünüme sahip olmuyorlar.Doctor bence bize insanların görünümüne önem vermemizi sağlıyor.Doctor'un görüntüsü değişiyor ama ruhu aynı kalıyor.Onu sevmemizin nedeni gerçekten kendisi oluyor o yüzden.Bana garip gelen şey huysuz olmasıydı bizim hoplayan,zıplayan Doctor'larımızdan garip gelmesi doğal aslında.Sonra bu huyları hoşuma gitmeye başladı.House M.D'deki House'a benzettim ki ben çok severim House'u.Sakin sakin duran fazla aksiyona girmeyen bu Doctor'u sevdim ben.Beni bu sezonla alakalı sinir olduğum şey Clara'ydı.Clara'yı severim gerçi en sevdiğim yardımcılara girmez ama severim onu.Bu sezon kendisine bir sevgili buldu Danny adında(bu arada Danny Kaptan Jack Harkness'dan sonra Doctor Who'nun gördüğü en yakışıklı beyefendi)ve bu Danny'yi çok sevmeme rağmen Clara'nın üzerinde çok baskı kuruyordu.Yok Doctor'la yolculuk yapma,yok bilmem ne.E sen Clara canını bile feda etmeyi göze almıştın Doctor için şimdi sevgili buldun diye yalan söylemelere,kaçarak Tardis'e binmelere gerek var mı?Sonra garibim Danny'ye de veda ettik.Hep içimde kaldı keşke Amy ve Rory gibi yolculuk etselerdi.Danny hiç istemedi yolculuk etmeyi.Edemeden de gitti canım ya...



Bir diğer düşündüğüm şey ise bütün sezon artık Dalekleri , Weeping Angel'ları ve Cyberman'leri göriyim diye bekledim.Neyse sonra Dalekleri ve Cyberman'leri gördüm ama Weeping Angel'lar yoktu.Neden bilmiyorum klasik düşmanları bile özlüyorum ben.Diğer sezona artık...









Genel yorumum ise başı çok durağan ama gittikçe heyecanlanan bir sezondu diğer sezonu sabırsızlıkla bekliyorum.Neyse ki bu sezonu biriktirdim de diğer sezona az kaldı.


18 Mayıs 2015 Pazartesi

Color Up


Bu etkinlikten önceden beri haberim yoktu.Dün sabah öğrendim ve yurtdışındaki insanların instagramından görmüş olduğun ve hep yapmak istediğim için hemen kuzenimin odasına koştum ve yapmamız gerek dedim.

Evden erken çıktık çünkü ücretsiz bir etkinlik olduğu için hem kalabalık olur hem tişört bulamayız düşüncesi içerisindeydik.Ve baya şanslı olarak vardığımız an tişörtleri aldık ve giyindik.Bazı insanlar tişört kalmamasından yakınıyordu ben böyle etkinliklerde hep önceden gidilmesi taraftarıyım o yüzden.Geriye 40 dakikamız kaldığı için bebek parkına girip çimlerde oturduk fotoğraf falan çekildik.Normalde arkadaşımla orda buluşacaktık ama o geç geldiği ve tişört bulamadığı için geç başladı koşuya bende kuzenimle önden gittim.

Koşu dediğimde aslında koşu değildi.Benim için iyi bir şey bu koşmayı pek sevmem ama koşma umudu olup gelen insan varsa onları bilemeyeceğim.Boya atılan yere varıyoruz hep ama hep bizden önce atılmış oluyor deliriyoruz.Kararlıyız boyanmadan dönmeyeceğiz.Etrafta yuvarlanan insanlar görünce bizde dayanamadık attık kendimizi yerlere ve mutlu bir şekilde kalktık.Boyandığımızı sanıyoruz o esnada.Sonra konser alanına geldiğimizde bir baktık boyaladı buraya saklamışlar.Gönlümüzce boyalandık.Hatta  ağzımıza , burnumuza bile doldu.



Solo Türk'ün uçaklarla yaptığı gösteriler vardı ve gerçekten çok hoşuma gitti.Dj'in açtığı şarkıları dinleyip dans ettikten sonra birde süprizleri vardı.Twitter'da instagram'da swarm'da paylaşımlarına #gençlikbeşiktaşta yazıp paylaştıkça sayı artıyordu.Sırasıyla üç perdeyi açtılar.Bence oldukça gereksiz olan bir süprizdi.Birinde bir kadın dans ediyordu,diğerinde akrobatik hareketler yapan biri vardı sonuncuda da ateşle tehlikeli hareketler yapan bir tip vardı.Pek ilgilendiğim bir şey değildi ama onun ardından Murat Dalkılıç çıktı ve gerçekten güzeldi.Özellikle Murat Dalkılış seven biri değilim ama insan şarkılarını durmadan duyuyor ve görünen o ki çoğunu ezbere biliyormuşum.



Uzun lafın kısası çok güzel bir etkinlikti.Ben şahsen çok eğlendim...









13 Mayıs 2015 Çarşamba

Doctor Who?

Bugün ne izliyorum?

              DOCTOR WHO



Uzun bir süredir Doctor Who izlemeye ara vermiştim.Yani yeni sezon geldiği gün yazın açmıştım ve galiba donup donup duruyordu yeni doktora alışamamıştım ve kapamıştım.Ve yaklaşık bir yıldır ara vermiş durumdayım.Arada eski sahneleri açıp izliyordum.Her neyse bugün Modern Family'deki biriken bölümleri bitirdiğim için Doctor Who'ya dönmek istedim ve bugün Doctor Who izliyorum.

Doctor Who izlemeye başlamadan önce yaklaşık 4 yıl önce forumda izleyenlerin konuşmalarına şaşkınlıkla bakıyordum.Bu jenerasyon ne?Neden değişiyor?Neyi değişiyor?Neyi olduğu gibi kalıyor?Kafam bayağı karışıktı onun için aklıma gelen kafa karışıklıklarımla alakalı bir Doctor Who rehberi hazırlamaya karar verdim.

Doctor Gallifrey gezegeninden gelen bir uzaylı.Ama hangimiz değiliz ki?Sonuçta hepimiz uzayda yaşıyoruz.Neyse işin felsefe boyutunu bir kenarda bırakıp devam edeyim.Ve bir zaman lordu.Zamanda ve uzayda yolculuk yapabilen bir polis kulübesi var.Normalde istediğin döneme göre ayarlayabiliyorsun zaman makineni ama hatırladığım kadarıyla Doctor bozmuştu o yüzden hep aynı makineyle devam ediyor dizi.Bu değişmeyen nadir şeylerden biri.Mesela kulübenin içi değişiyor her Doctor'a göre.İçerisi dışarıdan büyük tabii çünkü orada yaşıyorlar.


Doctor kalan son zaman lordu o yüzden omuzlarında tabii büyük bir yük var olarak da tanımlayabiliriz.Dolaşarak dünyanın her yerinden dostlar ediniyor ve eğer gerçekten özellerse onları yanına alıyor.Ve geleceği,geçmişi ve uzayı gösteriyor...Her kızın hayali öyle değil mi?

Ve tabii ki düşmanlar ediniyor,dünyayı kurtarmaya çalışıyor bunlar onun ölmesini sağlayacak şeyler.Nitekim ölüyor...Fakat ölürken rejenerasyon geçiriyor ve yeni bir insan oluyor.Bir tek anılar kalıyor.Tipi ve kişiliği değişiyor.


Her seferinde ben öncekini seviyorum alışamayacağım dedim ama alıştım.Her seferinde daha da bağlandım gibi bir şey oldu.Peter Capaldi'yi Skins'ten tanıyordum aslında bakalım ona alışabilecek miyim...

Şimdi ilk sezondaki Doctor'u ve karakterleri tanıtacağım.


                     Doctor

Aşırı heyecanlı ve tezcanlı Doctor'larımızdan bir tanesi.Gerçi şuan farkettim de genelde hepsi öyle oluyor.Bir konuda suçluluk duyduğu için hafif bir hüznü vardır ama neşesi hepsini kapatır.Neden suçluluk duyduğunu söylemeyeceğim siz yavaş yavaş öğrenirken ki zevkinizi almak istemiyorum.Ben Doctor Who'da en çok bu olayı seviyorum her bölüm çok zekice birbirine bağlantılı oluyor ve cidden sonunda "Vay be insanlar ne kadar zeki." oluyorsunuz.


                  Rose Tyler

Bu kızı var ya ben çok seviyorum.Bu kız benim en çok sevdiğim yardımcısı Doctor'un.Zeki,tatlı,düşünceli ve yardımsever...Bazıları aksini düşünse de bana göre çok güzel bir kız ve değişik bir çekiciliği olduğu kanısına vardım.Acayip cesur bir kız bir kere de dur denilen yerde dur kendini tehlikeye atma hemi çocuğum?



         Kaptan Jack Harkness 

Jack Harkness adam mıdır?Adamdır!Bu karakter kendini bana o denli sevdirmiştir ki odamda şuanda bir oyuncağı duruyor.Doctor Who'nun asi çocuğu.Kurallara uyan insanlara alışmışken bir anda ortaya çıkar kendi çapında günü kurtarır.Bunları yaparken aynı zamanda eğlenir,flörtleşir...Yani bu karakteri sevmemek imkansız.Doctor Who'nun spin off'u olan Torchwood'un başrolüdür aynı zamanda.


                Jackie Tyler

Rose'un hafif çatlak annesi Jackie'de akılda kalıcı karakterlerdendi.Kızının zaman yolcusuna kaçmasını sanırsam münasip bulmayan annesi hep Doctor'a gıcıktır.


               Mickey Smith

Rose'un eski sevgilisi mi desem,sevgilisi mi desem arasında kaldığım karakter.İlginç bir ilişkileri var.O da bir süre sonra hikayeye dahil oluyor.


Sanırım ilk sezondaki kalıcı karakterler sadece bu kadardı.Bir kaç yıl önce izlediğim için tam hatırlamıyorum :)


Not:Bilenler bilir ama dizi aslında 50 yıllık dizi kaybolan bölümler ve hala bulunan bölümler var.Bunu yeni dizi olarak kabul edebilirsiniz.Burdan başlayarak anlayabilirsiniz ben eski diziyi izlemedim ama izlemeyi çok istiyorum.


10 Mayıs 2015 Pazar

Modern Family

Bugün ne izliyorum başlığı altında izlediğim dizileri , programları tanıtmaya karar verdim.Okuduğum kitapları da her bitirdiğimde yorumlamak istiyorum.Eskiden okuyup aklımda yer edinen en sevdiklerimi de ara ara yorumlayabilirim.

Bugün ne izliyorum?




            MODERN FAMİLY

Şimdi kendi ağzımdan konuyu anlatacak olursam birbiriyle akraba olan üç ayrı ev yani aile konumuz.Ve aile bu yeni çağımıza fazla fazla uygun bir aile.Belki Türkiye'de daha böyle aileler görmemiz zor olabilir ama Modern Family'deki aile ayarında bir modernlikte.Çok çok abartı olaylar görmedim ben yani en azından benim görüş açıma göre abartılık yoktu.Şimdi karakterler üzerinden tanıtmaya başlayacağım diziyi.



                Jay Pritchett

Ailemizin en büyüğü ve benim en sevdiklerimden biri.İki çocuğu var Claire ve Mitch.Dizi başladığında yakım zamanda karısından boşanmış ve genç ve güzel Gloria adlı bir kadınla evlenmişti.Dizinin başlarında bolca Jay'in Gloria'nın önceki evliliğinden olan oğlu Manny ile olan bocalamalarını izliyoruz.Torunlarıyla olan ilişkisi ise çok tatlı.Durmadan üç aile olarak görüştüklerinden dolayı gerçekten onları çok kıskanıyorum.İleride kendim bir aile kurduğumda aynı Jay'in sahip olduğu aileye sahip olmak istiyorum.


               Gloria Pritchett


Jay'in genç ve güzel karısı.Ve güzel demişken gerçekten çok güzel bir kadın.Fiziğiyle,yüzüyle kendine bakmasıyle tam bir imrenilecek kadın.Herkesin aklında bir soru var.Jay ile parasıyla mı evlendi diye.Dizideki karakterlerden biri çıkıp bu soruyu bana soracak olsa cevabım kesinlikle hayır olurdu.Ben bu kadını çok seviyorum ve bana kalırsa Jay'ı gerçekten seviyor.Oğlu Manny ile olan ilişkisi bir cıvık cıvık.Hangisi birbirini daha çok sıkıyor diye karar bile veremiyorum.




              Manny Delgado

Jay'in çekirdek ailesinden başlamışken ordan devam edeyim diye düşünerek üvey oğlu Manny'yi anlatmaya başlıyorum.Aslında her kızın hayali olabilecek derecede düşünceli bir çocuk.Fakat o yaşta kızlar genelde yaramaz çocuklardan hoşlanıyor.O yaş derkende dizinin başında beşinci sınıftaydı onu kastediyorum.Şiiir yazıyor,insanların dertlerini dinliyor,güzel tavsiyeler veriyor ve pasta yapıyor.Dünyalar tatlısı bir çocuk ama bu kadar düşünceli ve tatlı olması beni sıkıyor bazen.Git ve yaramaz ol diye bağırasım geliyor çocuğa.



              Claire Dunphy

Jay'in ilk gözağrısı ve biricik kızı.Aralarındaki ilişki her baba kızı kıskandıracak şekilde.Jay ilk çocuğunu erkek beklediği için Claire'ı biraz erkek gibi yetiştirmiş o yüzden kocasına göre daha sert bir kadın.Aynı zamanda güzel ve iyi bir anne.Çocukları için bazen fazla endişelendiği ve gizlice burnunu bir şeylere soktuğu oluyor.Fakat çokta kızamıyorum ona çocukları için çok endişelediğinden oluyor.Kocası Phil ona göre çok daha anlayışlı kaldığında çocuklar genelde hemen babalarına gidiyorlar ama tabii ki annelerini de çok seviyorlar.




               Phil Dunphy

Eski bir amigo ve aynı zamanda sihirbaz.Sık sık oğlu Luke ile sihirbazlık yapmaya devam ediyor.Küçükken hayali sihirbaz olmak iken hayatın gerçekleri yüzüne çarpınca emlakçı olan bir adam.Neyse ki işini çok seviyor da bu konuda üzülmeme gerek yok.Karısına göre bazı konularda yumuşak kalıyor bu yüzden daha çok onların dostu gibi.Her zaman kayınbabası Jay'in gözüne girmeye çalışıyor.İyi bir koca ve baba ama nedence her zaman içten içe Claire'ı haketmediğini düşünüyor.Hayır Phil tabii ki onu hakediyorsun sen olabilecek en düşünceli kocasın...



             Haley Dunphy

Güzel ve güzel olduğunun fazlasıyla farkında olan bir kız.Okulun fazlasıyka popüler kızlarından.Hiç mi hiç ders çalışmayan kızımızı Sarah Hyland canlandırıyor.Ben onu Disney Channel'ın Geek Charming adlı filmiyle tanımıştım hatta orda ki rolüyle de çok hoşuma gitmişti.Diziye başladıktan sonra ise en sevdiğim kitap serisi olan Vampire Academy'nin filmini izlemiştim.Orda Natalie adlı bir kızı oynuyordu ve diğer rollerinden farklı gelmişti bana.Her neyse Haley'e gelecek olursak dışardan bencil ve şımarık bir kız olarak gözüküyor olabilir ki bazenleri öyle ama bazenleri gerçekten çok iyi bir abla,kuzen ve evlat olabiliyor.Pek çaktırmasa da kardeşlerini çok seviyor.Azıcık deli bir kız ve sanırım benim en sevdiğim karakter Haley...



               Alex Dunphy

Bir insan kardeşlerine nasıl bu kadar benzemez?Ablası hiç ders çalışmaz ve güzelliğine düşkün takılırken,küçük erkek kardeşi durmadan yaramazlık yaparken kendisi saatlerce ders çalışıyor ve herşeyi biliyor.Durmadan Haley ile tartışıyorlar bu yüzden.Alex Haley'e "gerizekalı" diyor Haley Alex'e "çirkin kimse seni istemez" diyor özet olarak.Genel tartışma konuları bu yani.Her neyse bu kıza kendimi pek yakın hissedemiyorum.Benim derslerle pek alakam olmadığı için nerde çok ders çalışan karakter varsa pek yakın hissedemem.



                 Luke Dunphy

Ben bu çocuğu yerim!Küçüklüğünden beri çok tatlı bir çocuk.Hatta annesi sinirlendiğinde bu çocuğu yollar annene şirinlik yap derlerdi.Büyüdükçe çocuğa farklı bir tatlılık geldi.Şuan ben bu çocuğu oynayan kişiyle yaşıtım ama galiba karakteri bir yaş küçük.Neyse bu son sezonda iyice bir büyümüş tatlılaşmış.Yakışıklılaşmış...Karakterine gelecek olursak yaramaz bir çocuk ama tatlılığı sayesinde genelde affediliyor.Manny ile yaşıt oldukları için genelde beraber takılıyorlar.Babasıyla araları çok iyi beraber sihirbazlık yapıyorlar.Tatlı,sempatik bir çocuk ve genelde iyi bir kardeş ve evlat...



            Mitchell Pritchett

Evet...Üçüncü ailemize geçtik.Mitch Jay'in büyük oğlu ve babasıyla Claire kadar yakın bir ilişkileri yok.Hatta bana sorarsanız Claire'ı kıskanıyor Mitch.Ve babasıyla araları biraz garip çünkü Jay nedense hala Mitch'in eşcinsel olmasını tam kabullenemedi.Yargılamıyor ya da dışlamıyor ama yine de ona garip geliyor.Mitch ve sevgilisi Cam beraber yaşıyorlar ve bir kız çocuğunu Vietnam'dan evlat ediniyorlar.Lily adında dünyalar tatlısı bir bebek.Ve tabii baba olarak Claire gibi ailenin katısı o.Yumuşak olup çocuğu şımartan ise Cam.



             Cameron Tucker

Tatlı ve duygusal bir adam.Çiftlikte büyüdüğü için şehirli olan Mitch'ten farklılıkları var.Bazen bu farklılıklar aralarında sorunlara sebep oluyor ama olsun onlar birbirlerini gerçekten seven bir çiftler ki küçük Lily'yi evlat edindiler.Genelde Lily'ye Cam bakıyor çünkü Mitch işte oluyor.Sanatı ve sporu çok seven bir adam aynı zamanda hobi olarak palyaçoluk yapıyor.Ve bu Micth'i çok sinir ediyor...



          Lily Tucker-Pritchett

Küçüklüğünde ağlamaktan ve yemek yemekten başka pek bir işlevi olmasa da büyüdükçe dünyalar tatlısı bir cadıya dönüşüyor küçük kızımız.Yerim ben onu...

Not:Dizi hakkında olabildiğince spoiler vermemeye çalışarak yorumlarımı yazdım ve tanıttım.Herhangi bir spoiler verdiğimi düşünmüyorum çünkü bende hassasım bu konular.Onun dışında son sezondakiler bunu okurken bahsetmediğim şeyleri farkederler ama spoiler vererek tadı kaçırmak istemediğim için olabildiğince ilk halini yazdım.Tanıtımlarda da böyle tanıtılıyor ama bu benim yorumum :) 

Hadi ben Modern Family izlemeye...Görüşürüz...