26 Eylül 2015 Cumartesi

Güz Okuma Şenliği 2015 Listem


Bu benim katıldığım ilk şenlik olacak.Umarım istediğim kadar okuyabilirim :) Herkese iyi okumalar...

Etkinliğin aslına ulaşmak için ; http://pinucciasbooks.blogspot.com.tr/2015/09/guz-okuma-senligi-2015.html#comment-form

1. Kategori (10 puan): Şenliğimizin destekçisi İthaki Yayınları'ndan çıkan bir kitap.
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları/Ransom Riggs/İthaki Yayınları/395 sayfa

2. Kategori (10 puan): İsminde güz mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların güz mevsiminde geçtiği bir kitap.

3. Kategori (10 puan): 700 sayfadan uzun bir kitap (Birkaç cilde bölünmüş kitaplarda ciltlerin toplam sayfa sayısına bakabilirsiniz).
Anita Blake Vampir Avcısı-Karacamdan Kelebek/Laurell K. Hamilton/Artemis Yayınları/850 sayfa

4. Kategori (10 puan): Olayların geçtiği yerin (köy, kasaba, şehir, ülke, kıta) adının kitabın adına yansıdığı bir kitap.
Nil'in Kızı/Gilbert Sinoue/Can Yayınları/497 sayfa

5. Kategori (10 puan): Esas mesleği öğretmenlik olan bir yazardan bir kitap.


6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.
The Picture of Dorian Gray/Oscar Wilde/Eli Yayınları/112 sayfa

7. Kategori (10 puan): Herkesin okuyup da sadece sizin okumadığınızı düşündüğünüz bir kitap.
Çirkin Aşk/Colleen Hoover/Epsilon Yayınları/368 sayfa

8. Kategori (10 puan): Başkasının sizin için seçtiği bir kitap. (Bu kategoride tavsiyelerine güvendiğiniz ve tanıdığınız birine gidip ne okuyacağınızı sorabilirsiniz veya bir yakınınızdan kütüphanenizden okumanız için rastgele kitap seçmesini isteyebilirsiniz. Kendi kendine karar vermek yok).
Tanrılar Okulu/Stephano D'Anna/Sinedie Yayınları/474 sayfa

Uzun yıllardır babam bunu bana tavsiye ediyor sanırım şimdi bu bahaneyle başlayabilirim bu kitaba.

9. Kategori (10 puan): Bir seriye ait bir kitap (Serilerin ilk kitapları kapsam dışı).
Anita Blake Vampir Avcısı-Mavi Ay/Laurell K. Hamilton/Artemis Yayınları/572 sayfa

10. Kategori (10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz bir yazardan/şairden bir kitap.
En Son Yürekler Ölür/Canan Tan/Altın Kitaplar/471 sayfa(Daha önce Canan Tan'dan sadece Piraye'yi okumuştum.)

11. Kategori (10 puan): Bir kişisel gelişim kitabı.

12. Kategori (10 puan): Doğduğunuz yıl hayatını kaybetmiş bir yazardan/şairden bir kitap.


13. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap. 
Ölümcül Kaçış/James Dashner/Pegasus Yayınları/408 sayfa


14. Kategori (10 puan): Halen yaşayan, Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bir yazardan bir kitap.
Masumiyet Müzesi/Orhan Pamuk/İletişim Yayınları/586 sayfa


15. Kategori (10 puan): Biyografi/otobiyografi/anı türünde bir kitap.


16. Kategori (10 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında bir kitap.


17. Kategori (10 puan): Ödül almış bir öykü kitabı (Lütfen kitabınızı belirtirken hangi yıl hangi ödülü aldığını belirtin.)


18. Kategori (Her kitap 10 puan, 2 kitabı da okuyana ekstradan 30 puan, toplam 50 puan): İsminde zıt anlamlı kelimelerin olduğu iki kitap. (Örnek: Büyük Umutlar - Küçük Kadınlar; Denizin Altındaki Ada - Buzdolabının Üstündeki Kız; Kötü Saatte - İyi Kalpli Erendira)


19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplam 60 puan): Eserlerini aynı dilde yazan üç farklı yazardan birer kitap.
Doctor Who Shakespeare Notebooks/Birden fazla yazarı var/Bbc Books/217 sayfa
Gizemli Oyuncu/Jinny Webber/Artemis Yayınları/501 sayfa
Anita Blake Vampir Avcısı-Yanmış Kurban/Laurell K. Hamilton/537 sayfa

20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı. Yeni yazarları keşfetmek lazım. Kim bilir şimdiye kadar hiçbir kitabını okumadığımız ama çok seveceğimiz ne çok yazar var. Bir Türk kadın, bir Türk erkek, bir yabancı kadın, bir yabancı erkekten olmak üzere toplam 4 kitap okumanız gerekiyor.
Yıldız Geçidi/Josephine Angelini/Altın Kitaplar/453 sayfa
Tam Zamanında/Ted Bell/Altın Kitaplar/415 sayfa
Karışık Kaset/Uygar Şirin/Kırmızı Kedi Yayınları/290 sayfa
Ustam ve Ben/Elif Şafak/Doğan Kitap Yayınları/470 sayfa



21. Kategori (Her bir kitap 5 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): 150 sayfadan kısa sekiz kitap.
Instagram kullanıcısı olanlar bilmiyordur belki. Instagramda her pazartesi #kisakitaplarfestivali adı altında kütüphanemizden 150 sayfadan kısa bir kitap seçip o hafta içerisinde okuyoruz. İki etkinliği kesiştirmek için bu kategoriyi koydum.
İnci/John Steinbeck/Remzi Kitapevi/93 sayfa
Kedinin Büyüttüğü Çocuk-Ayı Adası/Müzeyyen Engin Erim/Mitos Boyut Yayınları/120 sayfa
İnsan Ne İle Yaşar?/Lev Tolstoy/Bilge Kültür Sanat Yayınları/74 sayfa
Kırmızı Pazartesi/Gabriel Garcia Marquez/Can Yayınları/107 sayfa
Alice Harikalar Diyarında/Lewis Carrol/Zambak Yayınları/102 sayfa
Perili Köşk/Ömer Seyfettin/Timaş Yayınları/95 sayfa
Baba Evi/Orhan Kemal/Epsilon Yayınları/104 sayfa
Yaşlı Adam ve Deniz/Ernest Hemingway/Erdem Yayınları/80 sayfa


22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap. 
Dizisi olan çizgiromanlar;
Yürüyen Ölüler-Günler Sonra/Robert Rickman/Marmara Çizgi Yayınları/144 sayfa +
Yürüyen Ölüler-Miller Sonra/Robert Rickman/Marmara Çizgi Yayınlar/144 sayfa
Taht Oyunları-Bölüm 1/George R.R. Martin/Akılçelen Kitaplar/240 sayfa
Taht Oyunları-Bölüm 2/George R.R. Martin/Akılçelen Kitaplar/240 sayfa



12 Temmuz 2015 Pazar

Daire/The Loft/Film Yorumu

Bu filmi aslında bir kaç ay önce arkadaşımla sinemada izlemiştik ama uzun süreden sonra ilk defa bir filmden bu kadar etkilendiğim için kuzenimle izlenecek film ararken bu filmi önerdim.Beyninizi yoran durmadan birilerinden şüphelendiğiniz sonra da o değilse şimdi katil kim dediğiniz filmlerden biri.Senaryosu çok zekice yazılmış sonunda ağzınızı açık bırakan bir film.Şiddetle izlemenizi öneririm.




Filmin konusu;


Vincent Stephens, Luke Seacord, Dr. Chris Vanowen, Marty Landry ve Phillip Williams eşlerini aldatmak için kendilerine has bir çatı katı dizayn eden beş arkadaştır. Bir gün bu son derece mahrem sığınaklarında bir kadının cesetini bulmalarıyla birlikte de beş kafadarın hayatı değişmeye başlar. Dairenin anahtarı sadece bu beş kişide vardır ve bu yüzden başlangıçta her biri diğerleri için bir potansiyel suçludur. Ancak hemen ardından bir yüzleşme sürecine girerler, geçmişteki yaşantılarından parçalar ortaya dökülmeye başlar. Böylece hem etraflarından hem de eşlerinden sakladıkları en büyük sırlar da birer birer açığa çıkacaktır.

Bart De Pauw ve Wesley Strick ikilisinin senaryosunu yazdığı filmin yönetmeni Erik Van Looy. Filmin oyuncu kadrosunda ise Karl Urban, James Marsden, Wentworth Miller, Eric Stonestreet ve Matthias Schoenaerts bulunuyor.



Vizyon Tarihi :10 Nisan 2015
Yapımı : 2014 - ABD
Tür Gerilim-Gizem
Süre : 108 Dakika
Yönetmen : 
Senaryo : Bart de Pauw ,  Wesley Strick
Yapımcı : Steve Golin  
IMDb Puanı       : 6,3
Benim Puanım      : 9




 Benim yorumum;

Aynı isimli kitabından alıntılı bildiğim kadarıyla ama kitapta olaylar daha farklıymış diye duydum ben.Filmin konusuna gelirsek 5 yakın erkek arkadaş karılarını aldatabilmek için bir daire tutmaya karar veriyorlar.Beşi ödediği için hem ucuza geliyor hemde otel faturası gibi tehlikeleri onlar için kaldırıyor.Fakat sonra işler karışıyor bir sabah daireue giriyorlar ve ne görsünler bir kadın ceseti.Türünde dedikleri kadar gerilim filmi olmasada gizem olduğu kesindi.Bütün film boyunca "Şimdi kim yaptı?Şu gizemli görünüyor acaba o mu?" gibi düşünceler dolduruyor başınızı.Genelde öyle dedektiflik filmleri dizileri izlemem yani bu türe özel bir ilgim yok ama artık olabilir çünkü acaba katil kim sorusu gerçekten hoşuma gitti çünkü filme dahil oluyorsun.Durmadan beynin çalışıyor.Tam bir olay çözüldü derken çözülmüyor ve bam.Sizi şok eden bir şey oluyor.Katili ilk otuz dakikada bilen varsa gelsin alnından öpücem.

Şimdi de biraz spoiler'lı bir şeyler yazıcam izlemeyenler okumasın :)

Çocukken en sevdiğim ve beş yüz bin kere izlediğim film olan "Manhattan'da Sihir" filminden Prens burda Chris'i oynuyordu.O yüzden direk onu sevdim zaten ve bilmiyorum belki yanlış ama o meymenetsiz karısına sinir oldum ve Anne'i daha çok sevdim.Adam hayatında ilk defa karısını aldattı ama diğerlerinden biri olsa çoktan aldatmışlardı o meymenetsizi.Neyse o Chris var ya...Tövbe tövbe.Hadi anladım aldatma hastalığın bilmemneyin var da git uzakta avlan yavrucum.Ne gidip arkadaşının kız kardeşi,karısı,sevgilisiyle beraber olursun.Olursan tabii böyle bir oyunun içine düşersin.Phil'in zaten hasta olduğunu anlamıştık o kıza öyle saldırmasından ama sonra kızın güya cesetini ona verdiklerinde parçalaması biraz fazla oldu ve aslında ne yazık ki kızı öldüren Phil oldu.Yani sırf Chris'i cezalandırıp herkes onun karısını aldattığı bilsin diye yaptıkları oyun sanki Chris Sarah'ı öldürmüş gibi gözüktü.Üstüne üstlük kızı kendileri öldürdü.İntihar da etmemişti hepsi o Luke şerefsizinin suçuydu.Hayır anlamıyorum madem seviyorsun neden öldürüyorsun kızı.Yok Chris sizi ayırmışmış.Yok efendim sen o kızı bu yüzden öldürmüşsün.Şimdi birleştiniz mi gerizekalı?

23 Haziran 2015 Salı

Game Of Thrones 5.Sezonun Kitaptan Farkı


5.sezonu izlerken aklımda durmadan şu düşünce vardı;"E kitapta böyle değildi."

Uyarı ; 5.sezonu izlemediyseniz okumayın.Ağır spoiler içerir.

George R.R. Martin boşuna dememiş hepsini kendisinin öldürmediğini.Yarısından fazlasını senaristler öldürüyor.Ben olsam bu gidişata bir dur derdim.Mesela bu sezonda olmayan bir değişiklikten söz ederek başlamak istiyorum.Robb'un karısı Talisa değildi.Sarışın bir kızdı adı da hatırladığım kadarıyla Jeyne'di ve Robb babasının kaybından sonra onunla beraber olup bakireliğini aldıktan sonra gurur yapıp onunla evlenmek istiyordu.Yani o olayın aşkla uzaktan yakında alakası yoktu.Keşke dizide de öyle olsaydı en azından aşk uğruna risk alacağına gururu uğruna risk alırdı da daha saygıdeğer olurdu.Neyse hatta kırmızı düğüne hamile karısını getirmiyordu bu vesileyle de Robb'un bir veliahtı var aslında.Çünkü karısı ve bebek ölmedi.Ben George R.R. Martin'in yerinde olsam kitapların sonunda o bebeği tahta oturturdum sonda döner senaristlere hadi bakalım nasıl toparlayacaksınız derdim.Ne olursa olsun o kadar değişmemeli bence senaryo.

Neyse bu sezonda ki değişikliklere gelelim.Not aldığım ve aklıma gelenleri aktarıcam şimdi ama unuttuklarım olabilir.



Baristan Selmy ölmüyordu bir kere.Hatta gri solucanla o küçük çaplı savaşa girdiklerinde öyle bir rahattım ki zaten ölmeyecekler diye ama sonra öldü.İleri de acayip derecede önemli bir görevi vardı onu da yapamamış oldu.Ondan da bahsedeyim.O ölüm oyunları vardı ya şuan ne dendiklerini unuttum işte o esnada Khaleesi'nin locasında çekirgeli bir yemek vardı.Hizdahr ısrar etmişti yesin diye ama Khaleesi yanaşmamıştı sonra korumalarından biri yiyip zehirlenmişti.Sör Baristan'da olaya şahit olmuştu ama o an müdahele etmeye vakit kalmadan kanın kokusunu duyan Drogon gelip Khaleesi'yle uzaklaşmıştı.Sonra Baristan bir şekilde Hizdahr'ın Khaleesi'yi öldürmeye çalıştığını kanıtlayıp gidip onu öldürmüştü.Öyle durduk yere gitmemişti yani Hizdahr.Onlardan bahsetmişken Khaleesi ve Hizdahr izdivaç olayındanda bahsedelim.Bunu istegen Hizdahr'dı dizideki gibi Khaleesi değil.Hizdahr Khaleesi'den söz almıştı eğer 90 gün şehirde kimse o maskeli katiller tarafından öldürülmezse evlenecektiler.Başardı bu sayede evlendiler.Dizide henüz evlenmemişlerdi.E artık evlenemezlerde.





Hatırlarmısınız bilmem ilk bölümde Sansa'nın yakın bir arkadaşı varı Jeyne adında.İşte o kızdı aslında Ramsay'le evlendirilen.Kitapta Sansa'nın bölümü bile yoktu.Jeyne'i Arya diye insanlara kakalayıp kuzeyi ele geçirmeyi planlıyorlardı.Dizide ise sanırım bunu gerçek bir Stark kızıyla yapalım zaten yeterince acı çekmediler ne olacak ki diye düşünerek Sansa'yı Ramsay'le evlendirdiler.O düğün gecesi sahnesi büyük olay olmuştu ya ama kitabı birebir takip etselerdi kesinlikle kıyamet kopardı o kadar söylüyorum.




Melissandre ve Jon arasında geçen o ufak flörtleşme yoktu ama diziden daha fazla görüştükleri kesindi çünkü Stannis onu , karısını ve kızını yanına almamıştı.Melissandre bir ara Arya'yı gördüğünü sanmıştı ama sonra gelen kız Arya değildi.Sonra bir değişiklik daha Mance Rayder ölmemişti.Onun yerine kemik kralını koymuştu Melissandre ve kemik kralının içinde Mance vardı.Jon onu Arya'yı kurtarmaya yolluyordu ama geri gelmiyordu.İşte dediğim gibi sonra dönen kız başka biriydi.



Hazır Melissandre'den başlamışken Prenses Shireen'in ölümüne geçelim.Ben hayatımda bu kadar hasta bir şey görmedim.Hadi Melissandre teklif etti anladım Stannis nasıl kabul eder?Bunlar kesinlikle kitapta yoktu dediğim gibi onlar Duvarda kalmışlardı.Artı Stannis de direk savaşa girip ölmemişti.Onlar daha çok kışla cebelleşirken bırakmıştık onları. 




Missandei ve gri solucan arasında öyle bir olay yok.Zaten Missandei çocuk kitapta.Ve o ilk başta öldürülen lekesizler vardı ya işte onlar Missandei'nin abileriydi kitapta.
  
Uyarı bu spoiler olabilir çünkü bu sezonda olmaması diğer sezonda olmayacağı anlamına gelmiyor.

Hani Prensimiz Oberyn'imizin bir sözü vardı. "You raped her,you murdered her,you killed her childeren." Şuan kulağınıza Oberyn'in sesi geldi değil mi?

Her neyse işte orda Oberyn'in bilmediği bir şey vardı ki çocuklardan biri ölmemişti.Evet Targaryenlardan Aegon yaşıyor ve genç griff adında bir genç olarak hayatına devam ediyor.Fakat sonraları tabii ki taht için mücadeleye katılıyor.Bunların hiç biri dizide olmadı ama bence diğer sezon olacak.

Spoiler bitti!

Tyrion bir gemiye biniyor ama Varys yanında gelmiyor o sadece dizide olan bir olay.Ama kitapla aynı olarak Tyrion Jorah Mormont tarafından genelevde kaçırılıyor.Jorah'ın grileşmesi kitapta yok ama o tehlike Tyrion'da var o yüzden her gün ayak parmaklarını kesip kontrol ediyor bu olay da Jorah'dan önce olmuştu zaten.Gemideyken.Bu arada spoilersız bir şekilde söylemeye çalışıyorum demin spoiler koyduğum kişiyle aynı gemidelerdi.Eğer kitabı okumadıysanız ve demin yazdığım şeyi okumadıysanız okumayın zevki kaçmasın.Başka bir cüceyle tanışıyorlardı sonra bunları birisi satın alıyordu gösteri için.Öyle devam ediyordu yani dizideki gibi Khaleesi'yle görüşemiyorlardı.



Buraya Olly diye not almışım izlerken.O zaman düşündüğüm şeylerde o kadar haklıymışım ki.Öncelikle kitapta Olly diye bir karakter yok.Neyse ki de yok.Hadi sen Ygritte'i öldürdün bunun üzerine bir de Jon seni koruması altına aldı.Niye hala parazit gibi dolaşıyordu.Gelip atarlanış gidiyorsun.Kesin senin başının altından bir şey çıkacak.İşte tam olarak düşüncelerim buydu küçük psikopat için.Nitekimde haklı çıktım.Manyak parazit.Sen nasıl Jon'u öldürmeye kalkarsın.Kitapta da bıçaklanıyordu Jon ama bu kadar ciddi değildi.O yüzden ölmedi ki diyerek kitabı kapatmıştım.





Bence Jon ölmedi.Ama bana bakmayın Robb içinde.Hatta Oberyn içinde aynısını düşünmüştüm.Artık Oberyn nasıl yaşacaksa?

Unuttuğum ayrıntılar olabilir aklıma geldikçe eklerim artık.Umarım hoşunuza gitmiştir :)

9 Haziran 2015 Salı

Uyumsuz/Kitap Yorumu



Kitap: Uyumsuz
Orjinal Adı: Divergent
Yazar: Veronica Roth

Yayıncı: Artemis Yayınları
Çevirmen:Uğur Mehter

Sayfa Sayısı: 507
Basım Yılı:07/2012
Tür:Distopya,Genç Yetişkin
Goodreads puanı:4.31
Puanım:5

Kitabın Arka Kapak Yazısı;

TEK BİR SEÇİM ARKADAŞLARINI BELİRLER
TEK BİR SEÇİM İNANÇLARINI BELİRLER
TEK BİR SEÇİM SADAKATİNİ ŞEKİLLENDİRİR HEM DE SONSUZA KADAR


Beatrice Prior’ın Chicago’sunda toplum, her biri belli bir erdemi yaşatmaya adanmış beş topluluğa bölünmüş durumda. Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik. Her yıl, belli bir günde bütün on altı yaşındakiler, hayatlarının geri kalanında birlikte yaşayacakları grubu seçmek zorunda. Beatrice, hem ailesiyle kalmak, hem de kendi benliğini bulmak istiyor ama ikisini birden seçemez. Bu nedenle kendisi dahil, herkesi şaşırtan bir seçim yapıyor.

Genç yazar Veronica Roth heyecanlı seçimler, kalp kıran ihanetler, kan donduran sonuçlar ve beklenmedik aşklarla dolu karanlık bir geleceği anlatan gerilim serisinin ilk kitabıyla edebiyat sahnesine çıkıyor!

Kendi Yorumum;
Bu aralar en sevdiğim kitap türü Distopya olduğu için bir an önce okumak istiyordum bu kitabı.Sonra okulda filmini izleyince önce kitabını okumak hayalim yarıda kaldı.Neyse en azından ikinci ve üçüncü kitabı önceden okuyacağım.Yine filminden daha güzel olan bir kitapla karşı karşıyayız.Şaşırdım desem yalan olur.Yine de kitabı alıp değiştirmemişler,bazı replikleri olduğu gibi kullanmışlar haklarını da yiyemem şimdi.
Her şeyi uç noktalarda yaşayan bir toplum anlatılıyor.Fedakarlıkta mısın?Sonuna kadar fedakar olacaksın.Kendi ihtiyaçlarını boş verecek ve diğer insanların ihtiyaçlarını karşılayacaksın.Cesurlukta mısın?O zaman seyahat etmek için bile cesur olman gerek çünkü yoluna devam eden trene atlaman gerekiyor.Uzun lafın kısası her şeyi fazla uç noktalarda yaşıyorlar.Geçmişten bahsetmeselerde büyük ihtimalle -her distopyanın başlangıcı gibi - bir savaştan sonra böyle bir çözüm bulduklarını düşünüyorum.Herkes kendi üstüne düşeni yapar ve herkes huzurla yoluna devam eder.Ama tabii ki hayır öyle olsaydı Ütopya olurdu.Sonradan aslında bu sistemin ne kadar yanlış olduğu ortaya çıkıyor tabii ki.


Burdan sonrası spoiler...

Neyse esas kızımız Beatrice namı diğer Tris Fedakarlık toplumunda büyüyor ve 16 yaşına gelince teste giriyor.Testte hangi topluma ait olduğu anlaşılacak ama yine de sonra kendi seçimi olacak.Tris teste girince simülasyonda birden fazla toplumun hareketlerini sergiliyor.Testi yapan kişi neyse ki Tori yoksa hikaye başlamadan biterdi.Tori'nin erkek kardeşi de birden fazla toplumun hareketlerini sergiliyordu yani uzun lafın kısası uyumsuzdu ve öldürüldü.O yüzden Tris'e yardım ediyor ve sınav sonucuna Fedakarlık yazıyor.Kızımız ise ertesi gün seçin gününde Cesurluğu seçiyor abisi de Bilgeliği seçince resmen ailelerini terketmiş oluyorlar.Bende bizim tm,fm,ts seçiminde böyle bir şeyi seçmek için çok küçüğüz diye isyan ediyim daha.Bak millet neler yapıyor.Neyse Cesurluğa geçince her şey kolaylaşmıyor tabii.Sadece 10 kişi topluma kabul edilecek bu yüzden önce fiziksel olarak savaşma dersleri alıyorlar.Dışardan gelen adayların hocası Dört ve alttan alttan hep Tris'e yardım ediyor.Ne yazık ki fiziksel konularda zorlanıyor çünkü hem kısa hemde zayıf.Minyon bir kız yani.Zar zor o seviyeyi atlıyor.Atlayamayanlar ise toplumsuz kalıyorlar.Sonrakinde simülasyonlarda korkularla yüzleşiyorlar bu sefer kızımız şanslı çünkü simülasyonları yönetebiliyor çünkü o bir uyumsuz.Yavaş yavaş eğitmeni Dört'le yakınlaşırken bir sorun patlak veriyor.Bilgelik yönetimi Fedakarlığın elinden almak için savaş başlatıyorlar ve Cesurluk bireylerine serum vererek onları savaşa yolluyorlar.Uyumsuz oldukları için Tris ve Dört bu serumdan etkilenmiyorlar ve insanları korumaya çalışıyorlar.Burdan sonra zaten işler karışıyor Tris arkadaşlarından birini öldürmeye çalışıyor ardından annesini ve babasını kaybediyor ve yoluna devam ediyor.Tabii ki üzülüyor ama ben olsam orda kalakalırdım sanırım her şeyi uç noktalarda yaşamak böyle bir şey ailen ölse de insanlara yardım etmek ve cesur olmak için yoluna devam etmek zorunda kalıyorsun.Şimdi sanırım diğer kitap Dört,Tris,Tris'in abisi Caleb,normalde Tris'in düşmanı olan Peter ve Dört'ün psikopat babası Marcus üzerinde olacak çünkü şuan bu enkazı düzeltmek zorundalar ve büyük ihtimalle Bilgelik durmayacak.



Benim kitap okurken yanımda bulundurduğum bir defterim vardır ve hoşuma giden sözleri hatta karşılıklı konuşmaları ve aynı zamanda bazı olaylardan kısımlar yazarım ki geri dönüp baktığımda olayları hatırlayabileyim.Uyumsuz kitabından yazdıklarımı şimdi buraya geçireceğim :)

Masanın ortasında daha önce hiç görmediğim bir yiyecekle dolu bir servis tabağı var;Yuvarlak ekmek dilimleri arasına sıkıştırılmış,daire şeklinde et parçaları.Ne yapacağımı bilmediğimden bir tanesini alıp parmaklarımla yokluyorum.
Dört beni dirseğiyle dürtüyor.
"Bu et,"diyor, "Üstüne bundan dök."
Kırmızı sosla dolu bir kaseyi bana uzatıyor.
syf 70

Çok ilginç bir konuşma değil biliyorum ama bu Dört'ün Tris'e ilk yardım edişiydi ve not almak istedim...

"Ama..."Peter konuşmaya devam edemeden esniyor. "Ama tabancayla ateş etmenin...cesurlukla ne ilgisi var?"
Dört , tabancayı elinde çeviriyor , namlusunu Peter'ın alnına yerleştiriyor ve bir mermiyi yerine itiyor.Esnemekte olan Peter , ağzı açık bir halde donakalıyor.
"U-yan,"diye azarlıyor onu Dört."Elinde dolu bir tabanca var,seni salak.Ona göre davran."
syf 82

Tekrar,tekrari,tekrar ateş ediyorum ve kurşunlardan hiç biri hedefin yakınına bile isabet etmiyor.
"İstatiksel açıdan,"diyor yanımda duran Bilgelik oğlanı Will bana bakıp sırıtarak "şimdiye kadar hedefi en azından bir kez vurmuş olman gerekirdi...Yani kazara bile olsa."
syf 84

"Dikkatli ol çocuk , yoksa senin bağlarını sağlamlaştırırken elim hafif kaçabilir,"diyor Zeke.Eliyle dizine vuruyor. "Sonra bir bakarsın,şlap!"
"Tabii,tabii,"diyor Uriah. "Sonra annemde seni canlı canlı kaynar suya atar."
syf 230

Cesurlukta büyümüş ve aynı zamanda ailesi Cesurlukta olan kardeşlerin konuşması neden bilmiyorum çok hoşuma gitti.Sanırım aynısını Tris ve Dört içinde istedim.Bu arada konuşma biraz garip olduğu için nerede geçtiğini hatırlamayabilirsiniz şehrin üzerinden uçtukları kısımda geçiyor.

"İyi görünüyorsun Tris."
Sözleri ben şaşırtıyor,kalbim teklemeye başlıyor.Keşke teklemese çünkü kayan gözlerine bakılırsa Dört ne söylediğinin farkında bile değil.
syf 260

Sarhoşlar gerçekte düşündüklerini söylerler Tris...

Ölüm bu işte -şimdiki zamandan geçmiş zamana geçmeye ölüm deniyor.
syf 315

"Öyle mi?"Konuşurken dudaklarını kulaklarımda hissediyorum ve yine içimi bir yangın sarıyor.
"O kadar kolay ha?"
"Eh,bir çok erkek,bir kızla böylesi küçük bir alana kıstırılmak ister."Gözlerimi deviriyorum.
"Kapalı yerde kalmaktan korkan insanlar hariç Tris!"
syf 338

Elini tutup tam kalbimin üzerine koyuyorum.
"Kalp atışlarımı hisset.Hissedebiliyor musun?"
"Evet."
"Ne kadar düzenli attığını hissedebiliyor musun?"
"Çok hızlı atıyor."
"Evet de bunun kıstırılmış olmakla alakası yok."
syf 338

"Ve Marcus ile ilgili gerçeği öğrendiğin halde..."Sesi yumuşuyor. "Bana diğerleri gibi bakmıyorsun.Tekmelenmiş bir enikmişim falan gibi."
syf 351

Tobias burnunu sıvazlarken parmaklarının arasındaki boşluktan bana bakıyor.Bana bir şey söylemeye çalışıyor.Hızlı düşünmeliyim.Dört bana ne demişti?
Aklıma gelen tek önerisi;Savunmasız gibi görünmek.Daha önce işe yaramıştı.
"Ben...ben çok utanmıştım ve ne yapacağımı bilemedim."
Ellerim, cebime sokup yere bakıyorum.Cebimin içinde bacağımı öyle bir çimdikliyorum ki gözlerimden yaş geliyor.Burnumu çekerek gözlerimi Eric'e çeviriyorum.
"Ben sadece...ve..."Başımı iki yana sallıyorum.
"Sen sadece ne?"diye soruyor Eric.
"Beni öpmeye çalıştı,"diyor Tobias."Reddedince beş yaşındaki bir çocuk gibi koşarak uzaklaştı.Aslına bakarsan onu suçlayabileceğin tek şey aptallığı."
syf 377/378


"Bir kaç saniyeliğine , bir kız olabilir misin?"
"Ben zaten hep bir kızım."Kaşlarımı soru sorarcasına çatıyorum.
"Ne demek istediğimi anladın işte.Yani aptal ve insanın canını sıkan bir kız olmaktan bahsediyorum."
Saçımı parmağıma doluyorum ve ağzımı yayarak konuşuyorum. "Piki."
Christina öyle bir sırıtıyor ki azı dişlerini bile görüyorum. "Will beni öptü."
"Ayyy?"diye çığlık atıyorum. "Ne zaman?Nerede?Nasıl oldu?"
"Anladık , tamam , kız olabiliyormuşsun!"
syf 382/383

"Sence sana sarılsam , çok mu belli olur?" diyor.
"Bir şey diyeyim mi?"diyorum. "Hiç umurumda değil."
Ayak parmaklarımın ucunda yükselip dudaklarımı onunkilere yapıştırıyorum.
syf 429

Ben bir fedakar değilim.Ben bir cesur değilim.
Ben bir uyumsuzum.
Ve kontrol edilemem.
syf 458

7 Haziran 2015 Pazar

Küçük Bir Kitap Alışverişi Daha / Alışveriş#2


Sinemaya gittiğimiz gün dayanamayarak Dr'ye girdim.Kendimi tek avutma kaynağım bu sefer mesleki kitaplar bakmış olmam.Sinema Televizyon okumak istiyorum ve daha iki yıl var demeden üniversiteden önce bilgi sahibi olmak istiyorum.


Karşı Sinema adlı kitap önce karşı sinemanın tanımını yapıyor daha tam başlamadım sadece göz gezdirdim ama anladığım kadarıyla sermayesi ve stüdyosu serbest olan filmlere karşı sinema deniyor ama dediğim gibi daha başlamadım yanlış bilgi vermek istemem.Filmleri yorumluyor ve sahneleri ve onların sonuçlarını yazıyor.Benim için gayet öğretici bir kitap olacağını düşünüyorum.


Yazı yazdığım ve yazılarım genelde senaryo tarzı olduğu için ve tabii sinema televizyon okumak istediğim için bu kitabı aldım.Bazen yazı yazarken bu verdiği tepki doğal mı,gerçek bir insan böyle der mi gibi düşüncelere kapılıyorum bu kitabın en azından o kısma yardımcı olacağını umuyorum.İçine baktım ve olay sıralamalarını ve olması gereken karakterlerim neler olduğu yazılmış o yüzden yazarken başucu kitabım olacak.

Sinema kitaplarının ikisini de ayrı ayrı 25 tl'ye aldım.


Gitmişken kardeşimde bir kitap beğendi.Minecraft adlı oyuna bağımlı hanımefendi daha önce dışarda görüp ona başka bir kitabını almıştım şimdi de bunu istedi.Gösterdiğine göre nasıl saraylar,şatolar yapılabilir onu anlatıyor kitap.Bakalım yapabilecek mi? :) 

Bu kitap normalde 17 tl'ymiş şansıma yüzde yirmibeş indirim vardı bunu da 20 tl'ye aldık.